Yoga da sakatlanmamaya yardımcı olacak, bilmemiz gereken çok önemli bir şey var!
Biyomekanik!
Biyomekanik özetle beden strüktürü ile hareket arasındaki ilişkiyi anlatan bir çalışma. Bedene içeriden ya da dışarıdan gelen kuvvetlerin bedene etkisini araştırıyor.
Kemikler, eklemler,kaslar, ligamentler, tendon ve sinirler bedenin biyomekaniğinde eşit rol oynuyor.
Ve bu mekanik kuralların yoga yaparken insan bedeninde dikkat edilmesine yoganın biyomekaniği deniyor.
Yıllar önce mimarlık fakültesinin ilk yılında tam da bunu çalıştığımız bir iş yapmışız mesela şimdi ‘ayıyorum’. O gün strüktüre odaklanmıştım, bugün aynı resmen başka bir yerden bakıp yeni bir ‘farkındalık’ yaşayabilirmişiz.
Neyse konuyu bölmeden gelecek olursak
,
Biyomekaniği anladığımızda kendi bedenini pratik esnasında fark etmek daha mümkün ve bu ezber bozan bir yerden yogada incinmeleri önleyebilir diyorlar.
Bu iskelet sistemimiz. Bedeni ayakta tutan strüktürlerden biri. Yoga pratiğimizde ise pek çok asananın temeli elbette kemikler aracılığı ile kuruluyor. Öte yandan kemiklerimiz kasların tutunmasına zemin oluştururken, kaslar da eklemlerin hareket yönünü şeklini kontrol ediyor. Doğuştan gelen eklem yapımızla, örneğin omuz ekleminin yapabileceği hareket aralıklarını bilmek, kendimizi pratik esnasında korumamıza yardımcı oluyor.
Yoga bedeni pek çok farklı şekle yerleştirdiği için elbette kemiklerde alıştığı alandan farklı olarak bir gerilim yükü oluşuyor ve bu sağlıklı sınırlarda olduğu sürece onu besleyen bir durum.
Öte yandan yogada hizalanmamızda önemli rol oynayan başka bir faktör var ki o da yer çekimi.
Bedeni bir bütün olarak düşünmek burada çok işe yarıyor. Hafifçe topuğu itmek, çeneyi paralel yapmak, el parmaklarını azıcı dışa çevirmek gibi küçük modifikasyonlar pozun içinde büyük rahatlamalara ve pozu ‘rahat’ tutmamıza yardımcı oluyor.
İşte bu biyomekanik. O beden her bir parçasıyla kocaman ve tıkır tıkır işleyen bir sistem.
Bir eklem bir hareket kabiliyetinde sınırına geldiyse, doğası gereği yapamayacağı bu hareketi yapmak için diğer eklemlere işi devreder. Dolayısıyla bedende bir yeri, eklemi ‘zorlamak’, büyük ihtimalle pozun şeklini bir şekilde yaptırır. Ancak ekleminizi doğal haliyle olduğu yerin dışına çıkartacak bir kuvveti uygulamak, pozu yaptırırken eklemi hırpalayacaktır.
Bu da eklemlerde gereğinden fazla strese neden olur çoğu zaman.
Örneğin, kalçanın yapmasını beklediğin bir şeyi anatomik olarak bir yere kadar yapabiliyorsa o kalça, bu sefer diz onun yapamadığını yapmak için zorlanacak ve doğal olarak incinecektir.
Tıpkı hayatta da zorla oldurmaya çalıştığımız her şeyde, bir şekilde oldurup yine de yeterince iyi hissedememe halimiz gibi değil mi 😊
Benimle birlikte kendi bedenini tanımak istersen, haftada bir sunduğum yin yang yoga derslerime beklerim.
Detaylı bilgi için HEMEN mesaj atman yeterli.